Oyun oynamak aslında eğlenmek için olsa da kimsenin dillendirmediği fakat herkesin de bilmesinin beklendiği bir takım kurallara sahiptir. Listemizde yer alan bazı maddelere kural demek abartmak gibi görünebilir ancak oyunlar karşısında saatler geçiren herkesin bu kuralları bildiğine eminiz.

Kurallardan bazıları her oyuna ipucu olacak cinsten, bazılarıysa oyun oynanırken yerine getirilmesi gereken görgü kuralları tadında. Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan bakalım bu kurallar neymiş?

Birinci kolu kimin kullanacağı her zaman bellidir:

Bir misafirlikte oyun oynanacağı zaman belli olan ilk şey kimin hangi kolu kullanacağıdır. Birinci kol ev sahibine, geri kalan kollarda misafirlere verilir. Eğer biri misafirliğe giderken yanında konsolunu götürüyorsa bu kural değişmez ve birinci kolu yine konsolun sahibi kullanır.

Ara sahnelerde konuşulmaz:

Ara sahneler oyunların hikâyelerinin aktarıldığı yerlerdir ve dolayısıyla da hikâyesiyle öne çıkan oyunlar başkalarıyla birlikte oynanıyorsa ara sahnelerde susulur. Eğer ara sahnelerde konuşan tarafsanız arkadaşınızın size tip tip baktığına tanık olabilir, daha da kötüsü aynısını yapmak üzere intikam planları kuran bir düşman edinebilirsiniz.

Kırmızı variller patlar:

Nişancı oyunlarının hepimizin en sevdiği eşyalarından biri olan kırmızı variller kısa sürede çok sayıda düşmanı ortadan kaldırabilmenin en etkili yoludur. Hepimiz biliriz ki düşmanlar kırmızı varillerin etrafına toplandığında vakit ateş etme vaktidir. Tabii kırmızı varillerin patlamadığı ve bizi yanıltan oyunlar yok mu? Maalesef var…

Bazı karakterler ve takımların seçilmesi yasaktır:

Dövüş ve spor oyunlarında genelde herkesin favorisi olan bir takım ya da karakter vardır. Eğer ortamda bulunan birden fazla kişi aynı takımı ya da karakteri isterse iki taraf da başka bir seçim yapar. Sırayla iki karakteri de teker teker kullanmak da bir seçenektir ancak genelde anlaşmazlık iki tarafın da favorisinden vazgeçmesiyle çözülür.

Zıplaya zıplaya koşmak daha hızlıdır:

Özellikle FPS oyunlarında oyuncular her zaman daha hızlı gitmenin bir yolunu arar. Genelde de bunun yolu koşarken zıplamaktan geçer. Kimi oyunlarda yerde kayma seçeneği de vardır. Bu oyunlarda da önce koşulur, sonra yerde kayılır ve kaymanın son anında zıplanır, sonra da hedefe varılana kadar işlemler tekrarlanır.

Yol ayrımlarında oyunun öne çıkarmadığı yoldan gidilir:

Açık ya da yarı açık dünya oyunlarında karşımıza sürekli yol ayrımları çıkar. Bazı durumlarda hangi yoldan gidildiğinde ana hikâyenin devam edeceği kolayca kestirilir ve önce yeni eşyalar ya da para toplamak için diğer yoldan gidilir. Ana hikâyeyi tetikleyeceği düşünülmeyen yola girdikten sonra karşımıza ara sahne çıktığında hayal kırıklığı yaşamak da mümkündür.

Kırılabilen her şey kırılır:

Oyunlarda bazı odalar ağzına kadar kırılabilecek eşyayla donatılır. Dark Souls gibi oyunlar bunu sırf eğlencesine yapsa da bazı oyunlarda eşyaları kırmanın verdiği bonuslar vardır. İki türlü de kırılabilen eşyalarla etkileşime geçmek eğlenceli olduğu için önce oda tertemiz yapılır. Varsa bonuslar toplanır ve yola devam edilir.

Her NPC ile en az iki kere konuşulur:

Diyalog açısından zengin oyunlarda bambaşka diyaloglar kurulabilecek sayısız NPC olur. Bu NPC’ler genelde ilk konuşmada pek elle tutulur bir bilgi vermezler ve diyalog oyuncunun kontrolü dışında biter. Bu noktada oyuncu arsızlık etmeyi seçerek NPC ile ikinci defa konuşmaya çalışmalıdır. Çünkü bu tarz oyunlarda çekirge iki kere değil, bir kere zıplar.

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir